12 Eylül 2010 Pazar

Başka bir talebim yok...

Abdülkadir Geylani Hazretlerine birisi bir köle hediye ediyor, diyor ki: “Bu köleyi alın, zatınıza hizmetçi olsun.” Abdülkadir Geylani Hazretleri köleyi alıyor, evine getiriyor: ”Evladım, bak,” diyor ” Şu odalar yatma yeridir, şu elbiseler de giyilebilir. Yemek istiyorsan işte şu yemekler var.”Ondan sonra soruyor: “Şimdi gördün bunları, nerede yatmak istersin?”

Kölenin cevabı: “Nereyi münasip görürseniz.”

-”Peki hangi elbiseyi giymek istersin?”

-”Hangisini uygun görürseniz.”

-”Hangi yemeği seversin?”

-”Hangisini verirseniz…”

Köle böyle cevaplar verince, Abdülkadir Geylani Hazretleri gözyaşı dökmeye başlıyor. Köle bu sefer tereddüt ediyor, üzülüyor, acaba hatalı bir cevap mı verdim diye. Geylani Hazretlerinin gözyaşları sürekli akınca köle yaklaşıyor: “Efendi Hazretleri, kusur ettiysem, özür dilerim, hata mı ettim acaba?”

“Yok evladım yok, hata etmedin, tam isabet ettin” diyor.

“Niye ağlıyorsunuz öyleyse?” deyince:

“Söylediklerini dinledim de ondan.”

“Ben yanlış bir şey mi söyledim?”

“Yok, doğru söyledin. Keşke senin bana bu yaptığın itaat gibi, ben de Rabbime böyle bir itaatte, kullukta bulunsam da ömrümde bir defa olsun, Ya Rabbi, Senden hiçbir şey istemiyorum.. Nereyi uygun bulursan o evde yatarım, hangi elbiseyi münasip görürsen onu giyerim, hangi rızkı verirsen onu yerim. Başka bir talebim yok Senden, diyebilseydim. Onun için ağlıyorum” diyor… !

3 yorum:

  1. efendim, konunun çok yabancısıyım ama, keşke geylani hazretleri köle için de ağlasaymış. Her ikisi de insan olduklarına göre ve bildiğim kadarıyla islam inancında efendi-köle ayrımı olmadığına göre... Bence hazret köleyi azat etmek ve köleliğe karşı olmakla, sanırım Rabbına en büyük itaati yapmış olurdu... selamlar...

    YanıtlaSil
  2. Zaman ve kültürleri göz önünde bulundurmak gerek. O dönem de insanların nasıl yaşadıkları ve toplumsal statüler bu zamana çok dikkatli aktarılmalı. Şöyle düşünün sayın tomrukcan Geylani'ye bir köle yerine yaşlılığından dolayı bir çalışan, bir yardımcı olarak veriliyor o kişi. İnanın o zamanın kölelerinin haklarını bilseniz bu dönemde işçi olmak istemezdiniz. Gerçi ikisi de özgülüğü kısıtlamaktadır. Ama her insan özgürlüğün bedelini ödeyecek kadar kendi ayaklarının üzerinde durmayı istemeyebilir. Kısacası bazı tanımlar zaman içinde yozlaşmış anlamını yitirmiş görünebilir. O yüzden değerlendirmeleri yaparken bu durum göz önünde bulundurulmalı.

    Saygılarımla

    YanıtlaSil